Anadolu da yaşlı insanlardan sık
sık duyarsınız “ayın eskisi,ayın yesi,ayın yenisinde şunlar yapılmaz eskisinde
şunlar yapılır,ağaçlar eskisinde kesilirse kurtlanmaz yenisinde kesilirse çabuk
çürür….vs.”Anadolu insanlarının ayın eskisi-yenisi kategorisi hurafe batıl
inanç değil ayın çekim gücü ve dünyaya etkisi ile ilgili bilimsel bir kuraldır
Günümüzde bu bilimsel kural bazı gelişmiş ülkelerde BİYODİNAMİK adı ile yeniden
derlenip toparlanmıştır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bu bilimsel kurala (tecrübe
ile) binlerce yıldır riayet edile gelmiştir.Teknolojinin gelişmesinin ve modern hayatın tesiri ile bu önemli kural
yavaş yavaş unutulmuştur ancak bu unutulma onun bilimselliğinden şüphe duymayı
gerektirmez elbette.Kısaca Yeni ay ya da
Ayın Yenisi;ayın HİLAL halidir.Ayın eskisi ise dolunayı takip eden ilk 15
gündür ancak eski ayın gerçek görünümü ve istenen durumu KARARMANIN VE ESKİMENİN
ZİRVE YAPTIĞI AYIN SON 7 GÜNÜDÜR.Ayın hayata olan tesiri ilk ziraat ve ormancılıkta-marangozlukta
tespit edilmiş ve bu etki o mesleklerde kısmen de olsa tatbik edilmiştir mesela
ormancılıkta ayın yenisinde(hilal döneminde ) kesilen keresteler; ağaç kurtları
tarafından kullanılmaz hale getirilirken ayın eskisinde yani (ayın karardığı)
özellikle ayın son yedi gününde kesilen keresteler ağaç kurtları tarafından
tahrip edilmemektedir.Keza ziraatte ay yeni ay evresinde iken ekilen
sebze-meyve tohumları çimlenmemekte çimlense bile haşerat saldırılarına maruz
kalıp verimsiz olmaktadır,gene hasatların yeni ay yani hilal döneminde
yapılması halinde toplanan mahsulün ömrü ve kalitesi olmamakta,ciddi kayıplar
olmaktadır.Ziraat ve ormancılıkta ayın etkileri göz önünde bulundurularak
hazırlanan Biyodinamik takvimler gelişmiş ülkelerde kullanılır olmuştur.Hurafecilikten
arındırılmış şekilde her yaratığın
olduğu gibi ayın da kainata ve insan hayatına büyük tesirleri olduğunu kabul
etmek ve bu tesirleri dikkate almak ve faydalanmak gerektiğini düşünüyorum.