29 Ağustos 2011 Pazartesi
TÜKETİCİLER NASIL KANDIRILIR ?
- Satıcılar kapıya gelerek 3-5 YTL değerinde “gümüş (!) bir tepsi size hediye çıktı” diyerek değeri piyasada çok düşük olan tencere takımı, tansiyon aleti, halı yıkama makinesi gibi ürünleri çok pahalı satarak.
- Telefon açılarak “ücretsiz yemek, ücretsiz seyahat” vaadilerek müzikli ve hoş ışıklı mekanlarda güzel bayanların sunumunda boyunuzu çok aşan bir devre mülk satış sözleşmesini imzalatarak.
- Sokakta ellerinde “ ücretsiz kozmetik bakım” broşürleriyle avlayarak size 20-30 saatlik cilt bakımı (standardı olmayan, sağlıksız koşullarda) senetleri imzalatılarak.
- Son kullanım tarihi geçmiş ürünlerin üzerine ikinci bir etiket yapıştırarak.
- İlanlarda, broşürlerde, kampanyalarda“ Stoklarla sınırlıdır” yazdıktan bir gün sonra “ elimizde kalmadı” diyerek başka bir ürün satmayı deneyerek. -
- Kayıt dışı, kaçak, garantisi- faturası olmayan elektronik ürünleri “UCUZ” ve “AYNI KALİTEDEN” diye satarak.
- Özellikle pazarlarda önceden bozulmaya yüz tutmuş domates, elma vb. gibi sebze ve meyveleri önceden kağıt kaselerin dibine veya derin terazinin kefesi içine saklayarak.
- Sağlam, gösterişli sebze ve meyveleri öne dizerek yüksekçe tepeler oluşturup
arkasına bozuk , çürümüş ürünleri yığarak.
- Tezgahta en taze balıkları, arkada el çabukluğu marifetle bayatlarıyla değiştirerek.
- Yetkili servisiz diye yetkisiz servislerle tüketici haklarınızı gaspederek.
- Garantili ürünlerde “ Bozulan parça garanti dışıdır” diye ücret istenerek.
- Siparişli işlerde sözleşme yapmayarak.
- Tüketici kredilerini alırken, kredi kartlarını talep ederken sözleşmenin bir
kopyasını size vermeyerek.
- Sözleşmeli satışlarda sözleşmelere tek taraflı, dayatmacı hükümler koyarak.
- Abartalı, haksız, gizli reklamlar yaparak.
- Kampanyalarda; tüketicinin bilgisizliğinden, dikkatsizliğinden, acele karar
vermesinden yararlanılarak.
- Duvarlara “ Satılan mal geri alınmaz”, “işlemeli ürünler geri alınmaz”, “indirimli ürünler değiştirilmez” veya “ bu işyerinde para iadesi yapılmaz” gibi yazılar asılarak.
- Ürünlerin üzerine görünür bir şekilde “ FİYAT ETİKETİ” koymayarak.
- Arabanızın benzin deposuna eksik benzin koyarak. ( Çeşitli yöntemlerle)
- “ Ucuz” diyerek 2. el cep telefonunu yeniymiş gibi veya orjinal olmayan şarj aletiyle satarak.
- Süte, su katarak,
- Tereyağına; margarin, patates vs. katarak,
- Çayı kanla bulaştırarak,
- Sahte rakı, sahte bal satarak,
- Karabibere toz katarak,
- Servis ücretlerinde en kısa mesafeden en uzun mesafenin parasını alarak.
- Her yıl öğrencilerin formalarını, spor malzemelerini değiştirerek.
- Öğrencilere bir yılda okumaları mümkün olmayan kitapları yükleyerek .
- Kristal gösterip cam satarak. 1. kalitede gösterip 2. kalite satarak.
- Halı yıkamada, kuru temizlemede değerli olanları << kayboldu >> diyerek, yerine ellerinde olan başka bir halıyı vererek.
- Fatura, fiş vermeyerek. Fatura vermeyi geciktirerek.
- “Gaz ağrısını “apandisit” diye ameliyat ederek.
- Gereksiz yere “ tümografi, emar” gibi aletleri önerip sağlığı riske ederek.
- Bir yıllık için çıkarılan vergileri yıllarca sürdürerek.
- “Bu gün git, yarın gel” denilerek
- En yetkili ağızlardan"YÜZDE YÜZ UCUZLAYACAK" nutuklarından sonra "YÜZDE YÜZ ZAM YAPILARAK".
- "BİR KEREYE MAHSUS" diye her yıl aynı vergileri alarak.
- Etiket ve tarife koymayarak.
- Türkçe kullanım kılavuzu koymayarak.
- Taksi ile gideceğiniz yerlere en uzak mesafelerden götürerek.
- "DİZİ ARASI REKLAM " diye "REKLAM ARASI DİZİ" koyarak.
- Fiş, fatura ve belge vermeyerek.
- Benzin yerine "Hava" basarak.
- "BENİM HALKIM; BENİM MİLLETİM; BENİM OKUYUCUM!" diye nutuk atarak.....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder